KERAMOTİ ve THASSOS (Yunanistan-Part 1)

İpsala Sınır Kapısı sonrası ilk hedefimiz Thassos!… Yani Taşöz…

Thassos’a gidebilmek için 2 feribot alternatifiniz var:
1- Keramoti-Limenas (adanın kuzeyindeki liman şehri) – süre: 1.5 saat
2- Kavala-Skala Prinos (adanın kuzeybatısındaki şehri) – süre: 2.5 saat

Limana gittiğinizde 2-3 farklı gişe göreceksiniz, bunlar farklı firmalara ait ve bu firmaların fiyatları da farklı. İstediğiniz saati işleten hangi firmaysa biletinizi oradan almanız gerekiyor. Fiyatlar farkettiği için tavsiyemiz uygun fiyatlı seferlerin saatlerine bakıp kendinizi ona göre ayarlamak.
Thassos Ferries firmasının güncel tarife ve fiyatlarına buradan ulaşabilirsiniz:

Biz, daha kısa sürmesi ve İpsala’ya daha yakın olması nedeniyle Keramoti-Limenas’ı tercih ettik.

Limenas’ta hemen limanın oralarda Yunan bir motorcu arkadaşımızın kafesi var. Önce oraya gidip kısa bir mola verdik. Çoğu Türk motorcu burayı ve burayı işleten Chris ile annesini bilir. Kendileri çok misafirperver ve sıcak insanlar. Aynı zamanda “BIKER POINT” olan bu kafede Türk çayı, baklavası vb. bulabilirsiniz 🙂 Yolunuz düşerse mutlaka uğrayın! Bu linke tıklayarak facebook sayfalarına ulaşabilirsiniz.

Gittiğimiz gün, Chris’ten adanın 3 farklı yerinde büyük yangınlar olduğunu öğrendik. Maalesef bir çok zeytin ağacı yanmış… Bize adanın doğu değil, batısından aşağıya inmemizi önerdi (ayarladığımız otel adanın güneyindeydi). Yola çıktığımızda hava kararmıştı. Adanın içerisine doğru gitmeye başladıkça, küle benzeyen tozcukların uçuştuğunu daha iyi görebiliyorduk, ve resmen yanık kokuyordu! Yol karanlık, deli virajlar ve yangın.. Biraz ürkütücüydü açıkçası.. Bu şartlar altında bir an önce otelimize gitmeye çalıştık. Otelimize yaklaştığımızda, sokakta bekleyen bir sürü insan ve polisin olduğunu gördük. Neyse otele girdik, bir şok daha: “Arka taraftaki zeytin ağaçları yanıyor! Ne olur ne olmaz biz sabaha kadar uyumayacağız”. Elektrikler de kesilmiş! Yunanistan’ı bu halde görmek bizi üzdü, ama neyse ki, yangınlar ertesi gün itfaiye uçaklarının yardımıyla bir hayli azalmıştı..

Gelelim ada hakkındaki bilgilere…

Thassos, Yunanistan’ın metrekare olarak 12. büyük adası. Toplam çevresi 100 km. Motorcular için bol virajları ve ‘hairpin’leriyle müthiş bir eğitim alanı…

Plajlar

Adanın her yeri plaj 🙂 Hepsi tesisli değil (ki bizce böylesi daha güzel). Tesisi olanlar da bizimkiler gibi uçuk fiyatlı değil.

Bizim size önereceklerimiz ise şöyle:

Aliki Beach

Adanın güneydoğusunda. Adeta bir berraklık abidesi! Denizi ve doğası çok güzel. Kıyıdan uzaklaşırken solunuzda kalan taş yükseltilerin görüntüsü ve manzarası harika! Mutlaka oraya yüzüp fotoğraf çektirin. Hatta orada da güneşlenebilirsiniz.

Giola Lagünü

Meşhur Giola Lagünü, Aliki ile Astris köyleri arasındaki sahil şeridinde bulunan bir doğal havuz. Thassos’a gidip Giola’da yüzmeyeni dövüyorlar :)) Gerçekten görülmesi gereken bir yer, ancak bence havuzun içindeki değil de, önündeki deniz çok daha güzel. Havuzun içinde yüzerken yukarıdan atlayanlara dikkat etmek gerek. Giola’ya giderken araçla gidebildiğiniz son düzgün yerde Giola Plajı var. Aracınızı orada bırakıp toprak yoldan yürüyebilirsiniz. Yürümek istemezseniz de, uygun ücret karşılığı oraya çıkaran bir araç var, onu tercih edebilirsiniz.

Golden Beach

Adanın güneydoğusunda, en uzun kumsala ve müthiş bir denize sahip. Ama genelde dalgalı oluyor. Mutlaka görülmesi gereken yerlerden..

La Scala Beach

Merkez Limenas’a 4-5 km. uzaklıktaki, bizim Çeşme plajlarını andıran (ama Yunan sosyetesi burada mı bilmiyoruz), güzel dekore edilmiş ve aynı zamanda bir restoran olan bir beach cluba sahip. Ancak biz denizini beğenmedik. Ufak bir not: Türkiye’de Thassos turu satanların “ücretsiz giriş” diye taktik geliştirdiği La Scala Beach’e giriş zaten ücretsiz 😀 Merak edenler için websitesini de şöyle bırakalım: http://www.lascalabeach.gr/

                                                                  Fotoğraf, www.lascalabeach.gr adresinden alınmıştır.

Saliara (Marble) Beach

Adanın kuzeydoğusunda, Mermer Plajı diye bilinen, beyaz taşlarıyla ve turkuaz deniziyle meşhur plaj. Birbirine çok yakın 2 ayrı kumsalı var: Biri tesissiz, biri tesisli. Tesissiz olan kısmın denizi daha güzel. Beyaz taşları nedeniyle denizi turkuaz renkli, ama içine girince pek bir olayı yok, çünkü bulanık.

Tüm plajların listesi de şuracıkta dursun:

Agios Antonios Beach, Agios Ioannis Beach, Agios Vaseileios Beach, Alexandra Beach, Aliki Beach, Arsanas Beach, Astris Beach, Atspas Beach, Giola Lagünü, Glikadi Beach, Glyfada Beach, Glyfoneri Beach, Golden Beach, Kekes Beach, Kinira Beach, La Scala Beach, Limanaki Beach, Limenaria Beach, Livadi Beach, Makryammos Beach, Metalia Beach, Nisteri Beach, Pachis Beach, Papalimani Beach, Paradise Beach, Pefkari Beach, Platanes Beach, Potos Beach, Psili Ammos Beach, Rossogremos Beach, Saliara / Marble Beach (mermer plajı), Salonikios Beach, Skala Kallirachi Beach, Skala Maries Beach, Skala Prinos Beach, Skala Rachoni Beach, Skala Sotiros Beach, Tarsanas Beach, Thimonia Beach, Trypiti Beach, Vathi Beach

Köyler

Tüm köylerin listesi aşağıda. “Gidip görün” dediklerimizi ise detaylandırdık:

Aliki

“Tuz tavaları” anlamına gelen bu küçük balıkçı kasabası, yerel mermerin eski çağlar boyunca nasıl nakledildiğini gösteren örneklerini günümüze kadar korumuş. Bu örnekler plaj kısmında bahsettiğimiz, 12. yüzyılda nakliye ve ticaret merkezi olarak kullanılmış olan kaya yükseltiler.

Kazaviti

“Şarapevi” anlamına gelen bu köyün şarapları meşhur. Bir de oğlak eti yiyebileceğiniz “köy kahvesi” havasında tatlı bir restoranı var. Et yiyip şarap içmeden dönmeyin! Adanın daha ormanlık olan kuzeybatı tarafında olduğu için, karanlıkta gitmek biraz korkutucu 🙂 Gündüz giderseniz, güzel doğasını da görebilirsiniz. Ayrıca burada trekking yapılabiliyor.

Fotoğraf, www.go-thassos.gr adresinden alınmıştır.

Limenaria

Adanın güneybatasında. Sakin bir merkezi var. Deniz kenarındaki restoranlarda afiyetle yemek yiyebilir, manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.

Limenas

Adanın merkezi olan liman köyü. Zaten anlamı da “liman”. Keramoti’den gelen feribotlar buraya yanaşıyor. Thassos Town (Kasabası) da deniyor. Canlı müziklerin olduğu taverna (içkili restoran) alternatifleri var.

Panagia

Kendileri, “Virgin Mary”nin Yunanca ismi olur. Limenas’tan 10 km. uzaklıkta, çok tatlı ve fotojenik bir köy. Bolca dönüşlü dar sokakları, araçlar için pek geçit vermediği için, yürüyerek tadı çıkarılabilecek bir yer. Sevimli restoranları, kafeleri var. Buradaki dükkanlardan hediyelik birçok şey alabilirsiniz.

Pefkari

Çok çok sakin bir tatil geçirmek isteyenler için 🙂 Aradığınız, bir kaç otel, bir kaç deniz kenarı restoranı ve sakin bir deniz ise doğru yer burası.. Limenaria’nın doğusundaki ilk köy.

Potos

Pefkari’nin doğusundaki ilk köy. Gece hayatı canlı ama Ayvalık merkezi gibi düşünebilirsiniz. Gündüz mini beach club havasındaki yerler gece kafe-bar oluyor. Akşamlarını sakin geçirmek istemeyen enerjik ve genç insanlar için 🙂

Fotoğraf, www.go-thassos.gr adresinden alınmıştır.

Ve diğerleri… Agios Georgios, Astris, Kastro, Kinira, Pachis, Skala Kallirachi, Skala Marion, Skala Potamia, Skala Prinos, Skala Rachoni, Skala Sotiros, Theologos, Trypiti…

Kilise & Manastırlar

Archangel Michael Manastırı

Limenas’tan 33 km. uzaklıkta olan bu manastır, denize sıfır bir kayanın üzerine kurulmuş. 1280li yıllarda yapıldığı düşünülüyor. Ve enfes bir manzarası var! Mutlaka gitmelisiniz!

Saint Panteleimon Manastırı

Adanın nefes kesen manzaralarından birinde, bir dağın tepesinde yer alıyor. Manastıra şifa bulmak için gelen insanlar, mağaraya girip eşyalarından bir kısmını teklif olarak bırakıyor ve doğal çeşmeden kutsal su içiyorlarmış.

Assumption of Virgin Mary Manastırı (Panagouda)

Maries’te bulunan bu manastır, Prinos’tan 14 km. uzaklıkta,  çam ve zeytin ağaçlarıyla çevrili bir alanda yer alıyor. İçerisinde kutsal su akan bir çeşmesi bulunuyor.

Assumption of the Virgin Mary Kilisesi

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, Panagia, Virgin Mary’nin Yunancası. Panagia Köyü, adını köyün merkezinde yer alan bu kiliseden almış. Bu yüzden de, kilisenin 1820li yıllarda yapıldığı düşünülüyor.

Saint Nicholas Kilisesi

Limenas’ta, antik Agora’nın hemen yanında yer almaktadır. Denizlerin koruyucu azizi olarak biliniyor. MS 835 yılında yaptırılmış.

 

Giderseniz siz de öğrendiklerinizi lütfen bizimle paylaşın ve bizi de instagramdan etiketlemeyi unutmayın! @ikikafabidunya 🙂