Hallstatt’tan Merhaba!

Yıllardır gitmeyi planladığımız Hallstatt’tayız sonunda! Gördüklerimizi, öğrendiklerimizi ve keşfettiklerimizi aşağıdaki başlıklar altında paylaşıyoruz. Keyifle okumanız dileğiyle!

Nasıl Gidilir?

En kolay ve hızlısı THY ile Salzburg’a uçmak, ama biletler birazcık pahalı. Biz 5 ay öncesinden aldığımız için şu anki fiyatların yarısına almıştık.

W.A. Mozart Salzburg Havaalanı’na yolculuk 2.5 saat sürüyor. Buradan kiraladığımız araçla da 1 saatte (78 km) Hallstatt’a vardık. Araç kirayı internet üzerinden ödedik, böylece indirimden faydalanmış olduk. Bizim bulduğumuz en uygun araç kiralama şirketi Europcar’dı.

Alternatif olarak Viyana’ya uçup buradan kiralık araç (3.5 saat) ya da tren+otobüs kombinasyonlarıyla da (4-4.5 saat) gidebilirsiniz.

Ek olarak, Türkiye’den ayrılmadan önce telefonumuza Sygic uygulamasını yükleyip Avusturya haritası indirmiştik. Böylece internete ihtiyacımız olmadan offline navigasyondan faydalandık. Bilmeyenler için şiddetle tavsiye ederiz. Yurtdışında hayatımızı kolaylaştırıyor. Sizin de tavsiyeleriniz varsa lütfen bize iletin 🙂 Tarihi
Hallstatt, Salzkammergut şehrinin bir köyü olup Avrupa’nın en eski köylerinden biri. Geçmişi 7000 yıldan fazla. 1997 yılında UNESCO tarafından koruma altına alınmış. Yaklaşık 1000 kişinin yaşadığı bu köyde evler, genellikle 2 katlı ve ahşap.
1750’de bir fırında çıkan yangının büyüyerek 3 gün devam etmesi sonucu 35 ev yanmış. Bu büyük olayın anısına yerine yapılan evi kırmızıya boyamışlar. Evlere sarılmış ağaçlar göreceksiniz, şaşırmayın 🙂 Tuz, yıllardır buranın en değerli varlığı, hatta “beyaz altın” diyorlar. Tuz dolu dağlardan gürül gürül akan ırmakların beslediği tertemiz berrak bir göl göreceksiniz. Doğaya nasıl saygılı olunur, ahşaptan neler yapılabilir, hepsinin cevabı Hallstatt’da sizi bekliyor.

Faydalı Bilgiler

Ülkenin genelinde değişik bir otopark uygulaması var. Park yeri haricinde aracınızı bırakabileceğiniz ücretsiz yer yok. Sadece büyük marketlerin, mağazaların ya da otellerin vb. eğer özel park yeri varsa, oralara ücretsiz bırakabiliyorsunuz. Ancak parkın ücretsiz olduğundan emin olun. Çünkü biz eczane müşterileri için zannettiğimiz park yerinde 21 Euro ceza yedik 🙁

Görevliler sürekli dolaşıyor ve cezayı acımadan ön camınıza iliştiriveriyorlar 😮 Bu şekilde ne yapmak gerektiğini de keşfetmiş olduk tabi. Parktaki ‘automat’lardan ödeme yapıp aldığınız otopark fişini, arabanın ön camına koymak gerekiyormuş. Görevli dolaşırken ön camlara bakıyor. Eğer fiş yoksa çattttt! Bu arada park ücretleri de çok farklı birbirinden. Kimisi 20 cent, kimisi 50 cent, kimisi daha pahalı… Bazı yerlerde de “privatpark” yazıyor. Yani özel park yeri olduğu için oralara bırakamıyorsunuz, yoksa çekiyorlar.

Bazı yerlerde İngilizce tabela ya da anlatımlar yok. Ufak bir Türkçe-Almanca sözlüğü götürmekte her zaman fayda var.

Bir de, çok gezenler için indirimli kartlar faydalı oluyor. Bunları da bir incelemek isteyebilirsiniz:

1- Salzkammergut Card: Bu bölgedeki belli yerlerde indirimler sağlıyor (Örneğin; Salzburg Kalesi, Tuz Madeni vb.). Fiyatı 4.90 Euro. Bize kaldığımız otel ücretsiz verdi.

2- Unesco World Heritage Ticket: Haziran-Eylül 2018 tarihleri arasında bulunabilen bu kart ile Dachstein Krippenstein cable car’ı kullanabilir, Dachstein Dev Buz Mağarası’na girebilir, Obertraun’dan Hallstatt’a bot yolculuğu yapabilir, otobüs transferiyle iskeleye geldikten sonra Hallstatt’tan Obertraun’a geri dönebilirsiniz. Fiyatı ise 38.90 Euro.

Neler Yapılır?

1 günde iyi bir planlamayla görülmesi gereken yerler görülebilir evet, ama bizce yapılacak o kadar çok şey var ki! Biz 3 gün kaldık ve zamanı yettiremedik.

Listeleyecek olursak;

  1. Gölde kayık turu yapın. Büyük tekne turları da mevcut, ancak bizce oraya özel olan ve Fuhren denilen kayıklarla daha keyifli. 30 dakikalık tur kişi başı 10 Euro.
  2. Hallstatt Dünya Miraslar Müzesi‘ne gidin (Welterbemuseum Hallstatt). Onların müze anlayışı, bizim için gerçekten ufuk genişletici! 1-24 arası jeolojiden kültüre, sağlıktan dine birçok bölümü var. 3D kısa filmle, görsel ve sesli bilgilerle zenginleştirilmiş. İçerdeki çoğu bilginin İngilizcesi yok, ama yine de mutlaka gitmeli..

    Her gün 10:00-14:00 arası açık ve kişi başı 10 Euro.
  3. 18.yy.dan günümüze uzanan Evangelische Parish Church‘e uğrayın (Protestan Kilisesi). Ortadaki, saat kulesi olan bina.
  4. Catholic Parish Church‘e gidin (Katolik Kilisesi). Kilisenin bahçesinde ufak bir mezarlık bulunuyor. Bu mezarlar 10 senede bir yenilerinin yerine gelmesi için açılıyormuş.
  5. Bu kilisenin hemen yanındaki St. Michael Chapeli‘nin içinde, ünlü Beinhaus (Kemik Evi/Karner) var. Burada yaklaşık 1200 kafatası bulunuyor. Mezarlıkta yer kalmadığında, eski kafatası ve kemikler Beinhaus’a taşınıyormuş. Buradaki kafataslarının 600’ü sanatçılar tarafından boyanmış. 18. yy. sonlarında çıkan bu kafatası boyama işi, aslen Doğu Alpler Bölgesi’nde bir adetmiş ve Hallstatt’ta hala uygulanıyormuş.
  6. Hallstatt Skywalk “Welterbeblick”ten şehre kuşbakışı bakın ve madeni korumak için inşa edilmiş Rudolfstrum Kulesi‘ndeki restoranda mola verin. Buraya, yani yerden 360 metre yukarıya çıkmak için 2 alternatif var: Birincisi P2 otoparkına yakın olan füniküler ile 3 dakikada çıkmak, diğeri yürüyüş rotalarından yaklaşık 1 saatte yürüyerek çıkmak. Füniküler, 26 Mart-30 Eylül tarihleri arasında, 09:30-16:30 arası hizmet veriyor. Sadece füniküler çıkış kişi başı 16 Euro, tuz madeni turuna da katılacaksanız toplamda 30 Euro veriyorsunuz.
  7. High Village Valley ve Tuz Madeni (Salzwelten) ‘nde turlayın. FAVORİMİZ! 250 milyon yıl önce oluşan ve 7000 yıldan fazla aktif tarihi olan dünyanın en eski Tuz Madeni’ne ulaşmak için fünikülerle çıktığınız yerdeki rotayı takip ediyorsunuz. Burası High Village Valley olarak geçiyor. Şehrin güzel manzarasını arkanız alıp yukarı doğru yürüyorsunuz.Maden içindeki tur 70 kişi alıyor ve her 20-30 dakikada bir başlıyor. Saatleri füniküler ile aynı, ama son tur 16:00’da. Önce kıyafetlerinizin kirlenmemesi için bir üniforma veriyorlar. Yürüyerek başladığınız tur, giderek eğlenceli hale geliyor. Rehberler kadar tur içeriği de iyi, yine görsellikle süslenen anlatımlar var. 2 kere ahşaptan yapılmış kaydıraktan iniyorsunuz. İlki kısa ama 2. kaydırak 60 metre kadar. Buradan inerken fotonuzu çekiyorlar ve hızınızı ölçüyorlar. 5 Euro’ya da çıkışta satıyorlar :)Kaymak istemeyenler için merdiven alternatifi mevcut 🙂 4 yaş üstünü alıyorlar. Çok çok eğlenceli, bolca çığlık attık :)) Ayrıca turun en sonunda da Hugo’nun bindiği trene benzer (ama 70 kişinin binebileceği kadar uzun) bir trene biniyorsunuz ve böylece tur madenin dışında bitmiş oluyor. Bu trenle sağa sola bakma şansınızın olmadığı daracık bir yoldan geçiyorsunuz. Bu da oldukça keyifliydi.
  8. Hallstatt Market Meydanı‘nda (Hallstatt Market Square) dolanın. Holy Trinity heykelinin olduğu minik ötesi meydan aynı zamanda çok sevimli. Etrafında schnaps içebileceğiniz kafeler, hediyelik eşya dükkanları var. Bir yan sokakta yukarıda bahsettiğimiz müze, çaprazında ise yine yukarıda bahsettiğimiz kilise var. Yazın bu meydanda konserler de oluyor.

Alternatif Yapılabilecekler

  1. P2 otoparkının yukarısında kalan Echern Valley‘de gezin. Burada hiking rotaları, 50 metre yüksekliğinde güzel bir şelale (Waldbachstrub Waterfall) ve Glacier Garden varmış. Biz vaktimiz kalmadığı için malesef gidemedik.
  2. Yakınındaki minik Obertraun köyünü gezebilirsiniz. Huzurun dibi!
  3. Dachstein Dağı’na çıkabilirsiniz. Dachstein’dan cable car ile tepedeki Kripppenstein kayak merkezine, tüm şehri görebileceğiniz 5 Fingers‘a, Dev Buz Mağarası‘na (Giant Ice Cave) ve Mamut Mağarası‘na (Mammoth Cave) gidebiliyorsunuz. Ancak 28 Nisan’a kadar cable car çalışmıyormuş.
  4. Bisiklet kiralayıp Obertraun-Dachstein arasındaki muhteşem bisiklet rotalarında gezinebilirsiniz.

Ne Yenir? Ne İçilir?

  1. Yemek deyince ilk akla gelen tabii ki şinitzel (schnitzel). Bräugasthof’un bu konuda çok iyi olduğu söyleniyor. Ancak biz gittiğimizde kapalı olduğu için bizzat tadamadık. Burayı gölün kenarındaki Japon balonlarıyla süslenmiş ağacından kolayca bulabilirsiniz. Hallstatt Heritage Hotel’in restoranının da iyi olduğunu söyleyebiliriz (schnitzel ve risotto bizden tam puan aldı).
  2. Avusturya tatlı konusunda oldukça iyi. Hallstatt merkez girişindeki fırında bolca çeşit var. Avusturya’ya özel tatlıdan mutlaka deneyin: “apfelstrudel“.
  3. Avusturya “schnaps“inden için. Schnaps, değişik meyvelerden damıtma yöntemiyle elde edilen bir içki türü. Genelde yemeklerden sonra sindirimi kolaylaştırmak için içiliyor.

Ne Zaman Gidilir?

Biz tam ara sezonda gitmişiz. Bu yüzden kalabalık açısından iyiydi (sezonda nasıl olur düşünemedik). 1-2 Nisan Paskalya (Easter) nedeniyle tatildi. Sokaklarda bolca paskalya yumurtası gördük, ama dükkanı kapatıp tatile gidenler de çoktu. Bu yüzden her yer açık değildi ve köy normalden daha sakindi sanıyoruz. Ara sezonda gittiğimiz için, karlarla ya da çiçeklerle dolu masalsı hallerini göremedik. Soğuk sevmeyenler için tavsiyemiz Mayıs’tan sonra gitmeniz. Kışseverler için de Yılbaşı dönemi ideal.

Nerede Kalınır?


Gasthof = Gasthaus denilen birçok yer var. Bu isim, hem oteli hem restoranı olan yerlere deniyormuş. Ancak özellikle yazın turist akınına uğradığı için, yeterli zaman öncesinden otel rezervasyonunun yapılması gerekiyor.

Hangi oteli ayarlarsanız ayarlayın, köyün merkezinde sayılırsınız ve göl manzaranız var. Çünkü köyün etrafı yaklaşık 30 dakikada dolaşılabiliyor.

Buradaki en popüler oteller ise: Heritage Hotel Hallstatt, Seehotel Grüner Baum, Pension Halberg, Hallstatt Hideaway.

Umarız bu bilgiler, sizin için de faydalı olur. Gitmeden önce bu linkten ek bilgi alabilir, webcam’den Hallstatt’ı izleyebilirsiniz. Lütfen siz de keşfettikçe bizimle paylaşın! 🙂

Meraklılarına: 31 Mayıs 2018’de Corpus Christi festivalleri var!

Keyifli geziler…

Diğer fotoğraflarımız da burada ! Facebook ve İnstagram hesaplarımızı takip etmeyi unutmayın 🙂