FRANSA: Avrupa’nın Kalbi Paris ve Çikolatadan Evleriyle Strazburg

Paris’te ‘Sen’i Gördüm ?

Almanya’nın kuzeyi Paderborn’a kadar çıkmışken, yani Paris’in hizalarına gelmişken, uğramamazlık olmazdı. Gerçi 600 km.lik bir mesafe vardı aralarında, ama olsun :))

Benim Paris’e ilk gelişim, Özgür ise daha önce gelmiş. Paris’e gelir gelmez ilk durağımız Seine Nehri kıyısındaki Eyfel Kulesi. Sonra sırasıyla meşhur Şanzelize (Champs-Elysees) ve Louvre Müzesi’ni ziyaret etmek oldu. Her şey çok güzel, ama “bu kadar kalabalık olmasa keşke!” diye geçiriyor insan içinden!

Eyfel Kulesi 

Bilmeyenler için Eyfel Kulesi, 1889 Dünya Fuarı için yapılmış demir bir kuleymiş. Ancak daha sonra çektiği ilgi nedeniyle, ülkenin sembolü haline gelmiş. 3 bölümden oluşuyor. En altta, tasarımın sahibi Gustave Eiffel’in bir heykelini göreceksiniz. Üst katlara merdivenle çıkabileceğiniz gibi, asansör ile de çıkabiliyorsunuz (fiyatları da farkediyor). Küçük bir ayrıntı: kulenin yüksekliği 324 metre!

Buraya gelmeden önce, dev kuyruklara maruz kalmamak için, mutlaka Eyfel Kulesi’nin sitesinden online biletinizi alın. 2019 bilet fiyatları aşağıda:

Siteden bir çok başka bilgi de edinebilirsiniz: hava durumu, kaça kadar açık olduğu, ne kadar kuyruk bekleneceği vb. gibi!! 2 Kasım’a kadar 09:30-23:45 arası çalışıyorlar. Kulede, restoran da yer alıyor.

Louvre Müzesi

Louvre Müzesi’nin özelliği, Fransız İhtilali sonrası açılan ilk müze olması. Bu müzeyi hakkıyla gezebilmek için en az 5 tam güne ve full enerjiye ihtiyaç var! Bu yüzden önemli eserleri görebileceğiniz şekilde planlayabilirsiniz. Biz doğaçlama gezdik, deli gibi yorulduk, neredeyse 1 günümüzü geçirdik, ama bitiremedik müzeyi.. (bir ara kaybolduk hatta) Sezon dışı gitmiş olmamıza ragmen bile, müze çok kalabalıktı. Biletlerimizi deli kuyrukta beklememek için internetten almıştık. Siz de öyle yapabilirsiniz.

Müze, Salı günleri kapalı olmakla beraber, diğer günler 09:00-18:00 ya da 09:00-21:45 arası açık.

Giriş ücreti 17 euro. Ancak, her ayın ilk Cumartesi günleri 18:00-21:45 arası ücretsiz ziyaret edebiliyorsunuz.

İçeride gezmek için elinizdeki harita, bazen yeterli olmuyor. Görevlilere bol bol sorun, boşuna yorulmayın:) Fazla eşyanız varsa yanınıza kesinlikle almayın. Gelmeden önce yiyip için falan diye bile öneriyorlar ? Sitelerinden tüm bilgilere erişebilir, dersinize önden çalışabilirsiniz.

Buradaki en önemli tablolardan biri, Mona Lisa tablosu. Kocaman ayrı bir odada sergileniyor. Kalabalığın içinde sırayla, belli bir uzaklığa kadar yaklaştırıyorlar. Genelde Çinli arkadaşlarımız, ellerindeki kocaman ipad’lerle fotoğraf çekmeye çalıştıkları için tabloyu pek göremiyorsunuz :/

Notre Dame Katedrali

Notre Dame Katedrali, 15 Nisan 2019’daki yangında zarar gördüğü için biz gittiğimizde kapalıydı. Ancak dışardan bakabildik. Katedral, halen kapalı ve tekrar inşa edilebilmesi için şu an bağış toplanıyor. Güncel bilgilere buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Çikolatadan Evleriyle Strazburg 

Strazburg, Fransa’nın 26 bölgesinden biri olan Alsas (Alsace) bölgesinin başkenti. Ve, adeta çikolatadan yapma evleri ile inanılmaz tatlı bir şehir burası..

Bu şehrin en ünlü, en turistik yeri Le Petite France (Küçük Fransa). Burada Vouban Barajı’nı görebilir, tekne turu yapabilirsiniz. Strazburg sokaklarını mutlaka karış karış dolaşın. Çünkü her yeri çok güzel. Evlerin dış görüntüsü çok tatlı. Çok güzel çikolatacılar/tatlıcılar ve dondurmacılar görebilirsiniz. Makaron arası dondurma süperdi mesela!

UNESCO Dünya Mirası listesindeki Grande Île (Büyük Ada) de, kentin tam merkezi. Kanallarla çevrili olduğundan dolayı bu adı almış.

Notre Dame Strazburg Kilisesi’ni de görebilirsiniz. Biz kadraja sığdırmak için çok zorlandık:/ Katedralin dışındaki detayları incelerken gözleriniz kanayabilir, dikkat edin 😮 Nasıl yapmışlar diye hayretler içerisinde kalıyor insan.. Kulesine de çıkılabiliyor. Katedralin içinde astrolojik bir saat var.

Şehri gezerken, katedralin olduğu alanda, Strazburg’un en eski evi (1467) Kammerzel’i görebilirsiniz. Şu an otel ve restoran olarak işletiliyor. Ayrıca Avrupa Parlamentosu binası ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni de yine bu şehirde görebilirsiniz.

Yılbaşı planınız varsa, katedral meydanında Christmas Market’in kurulduğunu unutmayın! Avrupa’nın gelmiş geçmiş en eski pazarı olduğu söyleniyor (1570ler).