Şeker Kamp (Karaburun/İstanbul)

Haftasonu motorlara atlayıp hem biraz yol yapabileceğimiz, hem güneşlenip denize girebileceğimiz sakin bir yerde kamp atalım istedik. E malum, sakin bir yerde kamp istiyorsanız tesissiz bir yere gitmeniz lazım. Karaburun’da böyle bir yer keşfetmek için hazırlanıp çıktık yola…


Onu alalım bunu alalım derken epey yüklendik… Bir de daha yoldan yiyecek içecek alacağız :0
Yaklaşık 1.5 saatlik bir yol ve rota üstündeki Göktürk’te yapılan alışverişle birlikte 2 saat sonunda Karaburun’a vardık.


Yol, çalışma yapılan ve kapatılan kısım hariç gayet keyifliydi.


Karaburun sahilde pozumuzu da verdikten sonra keşfe hazırız. Planımız orman içinden denize ulaşmak..


O da ne? Uuu başka bişey isteseymişiz Offroad yapmak da istiyorduk, kısmet bugüneymiş .
Yol çok keyifli, ama giderek zorlaşıyor .


Kum mu o?! Denize yaklaştık herhalde?!

Offroad yolda gitmeyi bilmeyen için zemin kötü diyebiliriz. Bizim için süper bir tecrübe oldu, çok eğlendik, pek yorulduk 😉

Ve en mutlu an! İşte denizzzz!!! Kamp atacağımız yere geldik!!!
Çiftler için de oldukça romantik bir atmosfer 🙂 Gün batımı nefis…


Bu linkte de etrafı görebileceğiniz minik bir video var.

Denize atılan çöpler sahile taşındığından ve burayı keşfeden insanlar çöplerini bıraktığı için etraf birazcık pis.. Halbuki çöpümüzü geri götürmek hiç de zor değil.

Rüzgar bir hayli esiyor. Şiddetini anlamak için ağaçlara bakmanız yeterli, doğal tente olmuşlar. Çadırımızı korunaklı olan bu ağaçtan tentenin altına kuruyoruz.


Kurt gibi acıktık. Hemen ateşimizi yakıp aldığımız noodle’lar için su ısıtıyoruz. Hem pratik hem de lezzetli bir kamp yemeği..


Hava kararıyor… Ve buranın sessizliği, korku hikayeleri anlatmak için oldukça uygun. Ama İstanbul kaosuna alışkın bizler için biraz fazla.. O yüzden Özgür korku hikayeleri seansına başlamadan çadıra girip hemencecik uyuyorum.

Ertesi gün kıyıda bir yürüyüş yapıp bolca güneşleniyoruz. Deniz soğuk olduğu için girmeye cesaret edemedik. Girmek isteyenler için plajın kum, deniz zemininin ise taşlık olduğunu belirtelim. Bu yüzden deniz ayakkabısı getirmekte fayda var.


Sonra biraz ağaç dalında kitap keyfi…


Ve dönüş vakti geldi… Bu sefer yine keyifli ama daha kısa bir yoldan…


Acıkanlar için rota üstünde bulunan Terkos Durusu Gölü’ndeki restoranları tavsiye ederiz.

Otomobille gitmek isteyenler için de belirtelim: Motorunuz ya da bisikletiniz yoksa bizim kamp yaptığımız yere ancak Karaburun’dan tekne kiralayarak denizden ulaşabilirsiniz. Dilerseniz, Karaburun sahilde, Terkos Durusu Gölü etrafında, ya da denize ulaşmadan hemen orman girişinde de kamp atabilirsiniz.

Kampımıza ait diğer fotoğraflarımıza facebook albümünden ulaşabilirsiniz.